Son yıllarda giderek daha fazla turist çekmeye başlayan Küba hakkında bilinmeyen pek çok şey var. İşte Atlas Okyanusu ile Karayip Denizi arasındaki bu gizemli ada Küba’da yapabilecekleriniz…
1950’li yıllara ait otomobiller Küba deyince akla ilk gelen görüntünün içinde yer alıyor. Bu otomobillerle tura çıkabilirsiniz. Örneğin Havana’da iki saatlik tur ücreti 20 dolar civarında.
ESKİ HAVANA
Havana’nın en renkli bölümlerinden biri de eski kent bölümü: Habana Vieja. Burada pek çok restoran, kafe ve müze yer alıyor. Ayrıca kent mimarisini de yakından görme imkânı buluyorsunuz.
Her yıl 1 Mayıs ve 26 Temmuz’da kutlamaların yapıldığı Devrim Meydanı’nda büyük bir Jose Marti anıtı yer alıyor. Üzerinde ünlü Che Guevara figürü ve “Hasta la Victoria Siempre/Zafere kadar daima” yazısının yer aldığı İçişleri Bakanlığı binası da meydanda bulunuyor. Burada ayrıca Oldtimerları yakından görme imkânınız da oluyor.
Müzik ve dansı seviyorsanız bir gece Küba müziği ve dansları eşliğinde bir kabare izlemeden dönmeyin. Tropicana Havana ya da Havana’nın en lüks otellerinden Nacional de Cuba Oteli’ndeki kabare seçenekler arasında.
Vinales kentindeki Cueva del Indio adı verilen yerlilere ait eski mağarada yerin 250 metre kadar altındaki nehirde bot turu yapmak mümkün.
“Viñales Mural de la Prehistoria” olarak adlandırılan bölgede, kayalıklarda Diego Rivera’nın öğrencisi ressam Leovigildo González Morillo tarafından çizilmiş devasa resimler yer alıyor. 160 cm yüksekliğindeki resimlerde tarih öncesi çağlara ait canlılar, dinozorlar ve insan çizimleri bulunuyor.
Havana’dan yaklaşık 1 saatlik bir uçak yolculuğuyla güneydeki Santiago de Cuba kentine geçebilirsiniz. Kent, Karayip Denizi kıyısında.
Kübalıların yaşamını daha iyi anlamak için aralarına girmek şart. Örneğin Santiago de Cuba’da bir pazarı ziyaret ederek neler yiyip neler içtiklerini görebilirsiniz. Tropik meyvelerin yanı sıra pazarda açık alanda et ya da müzik CD’leri satanları da görüyorsunuz.
Santiago de Cuba Katedrali, 1518 yılında inşa edilmiş. Katedral, Cespedes Parkı’nın yakınında bulunuyor. Katedralin tam karşısında ise Fidel Castro’nun Santiago de Cuba’da ilk konuşmasını yaptığı bina yer alıyor.
Santiago de Cuba Katedrali’nin tam karşısında yer alan bu belediye binasında Fidel Castro 1959 yılında zafer sonrası ilk konuşmasını yapmıştı.
Camagüey, 323 bin nüfuslu küçük bir kent. Kent merkezi 2008 yılında UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi’ne alınmış. Kentte 5 CUC karşılığı (5 euro) rikşalarla bisiklet turuna çıkabilirsiniz.
Eğer Küba turuna çıkmışsanız ve hediyelik eşya almayı planlıyorsanız bunu en iyi Trinidad’da yapabilirsiniz. Kent meydanında birkaç sokakta tezgâh açan Kübalılar, magnetten, takıya, şapkadan yelpazeye ya da puroya kadar çeşitli hediyelik eşyalar satıyor.
Küba Devrimi’nin en önemli isimlerinden Che Guevara, 1967 yılında Bolivya’da infaz edildi. Guevara’nın naaşı 1997 yılında bulunarak Küba’ya getirildi ve bir törenle Santa Clara’daki anıt mezara defnedildi.
Fidel Castro ve Che Guevara, şüphesiz Küba denince ilk akla gelen iki isim. Ve Kübalılar bu iki devrimciye sevgilerini her yerde gösteriyor. Her köşe başında, her duvarda, taşlarda, kayalıklarda, otel lobilerinden mağazalara kadar her yerde Che’nin resimleri ya da “Hasta la Victoria Siempre” yazıları yer alıyor.
Bu yazarın açıklaması maalesef yok.