Tunus, turizmde yeniden adını duyurmaya başladı. Kuzey Afrika’nın en küçük ülkesi olan Tunus, özellikle son dönemlerde komşularının ve kendi trajik tarihinin gölgesinde kaldı. Ülkede turizm endüstrisi 2015 yılındaki terör olayları nedeniyle adeta paramparça oldu. Ancak güvenliğin yeniden sağlanması üzerine ülke turizmde yeniden atağa geçti. Başta İngiltere olmak üzere birçok ülkeden yapılan çağrılarla Tunus 2017 yılından itibaren turizmde yeniden harekete geçti. Eğer Tunus’a geçmişte bir kez bile olsa seyahat etmediyseniz, ülke hakkındaki tüm olumsuz fikirleri bir kenara bırakın ve Tunus’a seyahat etmek için 7 nedene bir göz atın.

 Deniz, kum ve güneş

Tunus, genellikle kültürel bir seyahat gibi görünse de, deniz tatili için de çok ideal bir rota. Deniz tatili ile ünlü olan ülkelerinden bir eksiği olmayan Tunus’ta çok cazip yerler bulunuyor. Başkent Tunus’un kordonu günümüzde hala cazibesini koruyor. Ancak ülkenin bin kilometre uzunluğundaki sahili misafirlerini etkileyen ve büyüleyen bir güzelliğe sahip. Akdeniz’e kıyısı olan Tunus, uzunca kumsalı ve muhteşem plajlarıyla misafirlerini ağırlıyor. Bulunduğu coğrafyanın hakkını fazlasıyla veren ülkelerden olan ülkenin başkenti Tunus genellikle kültürel tatiller için seçilen bir şehirken, mükemmel plajlara sahip olan Hammamet, deniz tatili yapmak isteyenlerin uğramadan dönmemesi gereken yerlerden biri. Hammamet’in yanı sıra, Tunus’un doğusunda yer alan Cap Bon da olağanüstü doğası ve tatil imkanıyla deniz, kum ve güneşin keyfini çıkarabilirsiniz. Ayrıca, Yunanistan’ın ünlü tatil yeri Santorini’ye rakip olabilecek güzelliğe sahip Sidi Bou Said’de cafelerde oturarak muhteşem bir günbatımına tanık olabilirsiniz.

Her gezgine hitap eden bir başkent

Tunus’un başkenti Tunus, Kuzey Afrika’daki rakip şehirlerine göre çok daha sakin bir şehir. Sokaklarda dolaşırken rahatlıkla keşif yapabiliyorsunuz. Tunus’un çok cazip yönleri bulunuyor. Unesco listesindeki medinası, restoranları, dünyanın en etkileyici müzelerine ev sahipliği yapması, Roma dönemine ait mozaiklerin bulunması ve daha sayabileceğimiz onlarca turizm ürünüyle misafirlerini karşılıyor. Yani her gezgin kendine göre şehirde bir şeyler bulabiliyor. Ancak tarih meraklısı bir gezginseniz, Tunus bu anlamda beklentilerin çok üstünde bir şehir. Tunus’un tarihi M.Ö. 1000’li yıllara dayanıyor ve Tunus’un bu tarihi barındıran Tunus Bardo Müzesi sahip olduğu eşsiz mozaiklerle dünyanın en büyük mozaik müzesi olarak bilinen Bardo Müzesi’ni başkent Tunus’ta ziyaret edebilirsiniz.

Roma dönemine ait eşsiz kalıntılar

Tunus, Afrika’da çok tarihi bir ülke. Özellikle Roma dönemine çok eşsiz kalıntılara sahip olmasıyla dikkat çekiyor. Hatta bu yönüyle Afrika’da diğer ülkelerin bir adım önüne geçiyor. Tunus’ta Roma kalıntıları her yerde karşınıza çıkabilir. Tabarka’da bulunan Bulla Regia ve Kartaca’da Roma dönemine ait banyoları, evleri, sarnıçları, bazilikaları ve sokaklarına tanık olabilirsiniz. Ülkede şöyle bir iddia da var: Tunus’u ziyaret ettikten sonra İtalya’nın başkenti Roma’dan ne eksiği varmış diyebilirsiniz.

Sahra Çölü’nde Star Wars’a hazır olun

Dünyanın en büyük üçüncü çölü olan Sahra Çölü, ülke turizmi açısından çok önemli bir yer. Burada özellikle yapılacak bir safari turu bambaşka bir deneyim olacaktır. Ancak, Tunus’un sert çölü, adeta başka bir gezegeni çağrıştırıyor. Tabii bu durum film yapımcılarının da dikkatini fazlasıyla çekmiş. Yapımcı George Lucas, dünyaca ünlü Star Wars filminde mekan olarak Tunus’un güneyindeki çölü tercih etmiş. Star Wars film serilerinin dördüne Tunus ev sahipliği yapmış. Dolayısıyla ülkeyi ziyaret ettiğinizde Star Wars dünyasına merhaba diyebilirsiniz.

Kültürel bir ülke

Tunus kültürel açıdan çok zengin bir ülke. Aynı zamanda çok kültürel şehirlere de sahip. Mesela, Kayrevan, İslam dünyasının kutsal şehirlerinden biridir. Ayrıca ülke Mekke ve İsrail’in çok yakın konumundadır. Cerbe Adası, Yahudilerin Kuzey Afrika’daki en eski yerleşim yerlerinden biri. Bunun yanı sıra Tunus’un merkezinde Berberi kültürüne günümüzde hala tanık olabilirsiniz. Gördüğünüz üzere ülkede çok zengin bir kültür çeşitliliği var. Hatta cafelerde Türk Kahvesi bile bulabilirsiniz.

Tarihin yaşandığı yerdesiniz

Tunus, Akdeniz’in tarihinde önemli bir rol oynamıştır. 1100’lü yıllarda Fenikeliler, Tunus’un Kartaca kentinde bir imparatorluk kurmuştur. Farklı şehirlerde birçok savaşlar yaşanmıştır. Sonrasında Sbeitla ve Uthina gibi birbirinden güzel şehirler Romalıların egemenliği altına girmiştir. Bizanslıların şehirlerde yeniden yapılanmalarının ardından etnik kültürler ayakta kalmaya devam etti. Bu toprakları 7. yüzyılda Araplar istila etti ve Berberi aşiretler tekrar geri geldi. Yani burası birçok savaşa tanık oldu. Farklı medeniyetler bu topraklara hakim oldu. Dolayısıyla tarihi olaylara şahit olan bu topraklar seyahat edilmek için gerekli bir neden oluşturuyor.

Vizesiz seyahat edilebilir

Tunus, Türk misafirlerinin seyahat edebileceği ülkeler arasında yer alıyor. Son dönemlerde dövizin artış göstermesiyle seyahat masrafları biraz daha arttı. Bir de bu masraflara vize ücreti eklenmesin diyorsanız, Tunus bu anlamda çok cazip duruyor. Tunus’a yapacağınız seyahatte vize almanız gerekmiyor.